28 Şubat 2014 Cuma

1960'LI YILLAR – ÇOCUKLUK OYUNLARIMIZ / Atila Girgin


 
 
 
 
 
 
 
 


1960'LI YILLAR – ÇOCUKLUK OYUNLARIMIZ

LÜTFEN ANILARINIZI BİZLERLE PAYLAŞMALISINIZ Kİ, ZAMANIN DEHLİZLERİNDEKİ ANILARIMIZI BİRLİKTE GÜNYÜZÜNE ÇIKARALIM. ÇOŞALIM ÇOŞTURALIM, BİLİRSİNİZ GÜZELLİKLER, İYİLİKLER, GÜZEL OLAN HER NE VARSA PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIR.

Vay vay vay, yıllar öncesine gidiverdim bir an için. Çok başarılı olduğumu söylenemez cicoz konusunda. Çok kaybettiğim(ütüldüğüm)olmuştur, ama yinede insanı çeken bişeyleri vardıki hep oynardık.

Ne güzel günlerdi o günler. Çıkarsız, önyargısız dostluk ve arkadaşlıkların olduğu güzel günler. Zevkle ve kendimizden geçercesine, zamanın nasıl geçtiğini bile anlamadan oynardık bu oyunları. Teknoloji çağının değil ama insan ilişkilerinin belirleyici olduğu, yaratıcılığın öne çıktığı oyunlardı o oyunlar ve hep insan odaklıydı. Kızardın, bağırır, çağırırdın, koşardın, çoşardın, ama hep insana ait ve insana dair şeylerdi o güzel oyunlarımızın içerikleri.

Fotoğraf karelerindeki birlikteliğin, birlikte olmanın çoşkusunu ve oyundan alınan hazzı görmek bile ne güzel. Arkadaşlar, arkadaşlar, güzel arkadaşlar, mahalle ve sokak arkadaşlarıııııııııı, sokak arkadaşlığı, yağ satarım, bal satarım, ustam ölmüş ben satarım....

Sek sek oyunu: Daha çok bacılarımızın, kız kardeşlerin oynadığı ama bizlerinde zaman zaman katıldığı bir oyun.

Yüzlerdeki gülücüklere bakarmısınız biyo. Ne kadarda çoşkulular. Oynayın çocuklar oynayın, o arkadaşlardan hala bulabiliyorsanız oynamaya devam edin. Kalmadı artık benzeri oyunlarda, oynayanlarda. Birdir bir diyen arkadaşlar yok artık eğer varsada, nesli tükenen son kuşaklar demektir onlarda. Mahalle ve sokaklarımız artık araçlara teslim. Artık onların işgali altında. Oyun parklarıda araki bulabilesin.Hoş benzeri arkadaşlıklarda kalmadı ya........

Çocukluk hayallerimizi süslerdi bisiklet. Bisikleti olanın havasındanda geçilmezdi ya. Arkadaşım biraz bende binebilirmiyim bisikletine derdi kimilerimiz utana sıkıla arkadaşına. Yanıt: Tabiiki bincen sevgili kardeşim, ama az ötede. Ben biraz binemde sonra vecem olurmu......

Sokak maçından bir çocukluk anısı: 1960'lı yıllar. Ramazan ayının bir günü, akşam iftar topuna yakın saat, biz sokakta top oynuyoruz mahallenin çocukları. Rahmetli Muhlis Tokat amcanın evinin yanıbaşındaki arsada.İftar topu ha atıldı, ha atılacak, şamatamızda fazla. Rahmetli Muhlis amcaterasına çıkarak bizlere seslendi, "çocuklar bakın top atılacak , haydi artık evinize" . Bizlerden yanıt: "Muhlis amca ama bizde zaten top atıyoruz". Yanıtımız çok da hoşuna gitmişti rahmetlinin. Gülerek ayrıldı terastan. Güzel yıllar, Güzel günler, güzel anılar......