Dalım oğul, balım kız,
Bizim destancılarımız vardı. Bunlar ülke çapında geçmiş acı ve tatlı olayları şiire dökerek yazılmış kağıtları yanık sesleriyle ahenkli bir şekilde okuyarak insanları hem duygulandırır hem de güldürürlerdi. Üzerinde fiyatı değil de hediyesi 25 kr yazardı. İyi ki bazı sayfaları saklamışım. Size bunlardan bir tatlı, bir de acı bir olayı örnek vereyim :
Örneğin; Erzincan depremini anlatan bir destan.
‘ Erzincan duman oldu,
Halimiz yaman oldu,
Yarimi kaybedeli,
Bir hayli zaman oldu.’
‘ Erzincan duman oldu,
Halimiz yaman oldu,
Yarimi kaybedeli,
Bir hayli zaman oldu.’
Diğerine örnek ise ;
‘Mini etek çıkacak,
Gençler ona bakacak,
Evlenmeyin bekarlar,
Naylon kızlar çıkacak.’
Gençler ona bakacak,
Evlenmeyin bekarlar,
Naylon kızlar çıkacak.’
Destanlar son derece lirik, öğretici ve manidardı. Aslında onda anlatılan halkdı, bizlerdik. Fakir, zengin ve ülke sorunlarıydı.
Televizyon nedir bilmezdik. Radyo da varlıklı evlerde vardı ama, mutluluk diz boyuydu. Önce insan, sonra para gelirdi şimdikinin tam aksine. Bugün, aynı binada yaşayıp da katlardaki komşusunun adını sanını bilmeyen, öldüğünü bile duymayan çoook ‘Et beyinli muşmulalar,’ selam vermemek için yolunu değiştiren sözüm ona ‘ Angut kuşları.’ Var. Kahrolası, batasıca Batı, para ve Milli değerlerden hızla uzaklaşmamız bizi bu durumlara düşürdü.
Şarkı sözü satanlar da birkaç yapraktan ibaret olan kağıtları yere sermiş yanık sesleriyle Nuri Sesigüzel, Muzaffer Akgün, Nezahat Bayram, Ülkü Beşgül, Muazzez Türing, Turhan Karabulut, Zeki Müren, Saime Sanay, Hamiyyet Yüceses, Hafız Burhan ve daha adlarını zikredemediğim yüzlerce sanatcının eserlerini söylerler. Ayrıca hediyesi (!?) elli kr a satarlardı.
‘ Halimeyi samanlıkta bastılar,
Şalvarını güldalına astılar,
Düğmeleri teker teker kestiler,
Aman Halimem, canım Halimem.’
Şalvarını güldalına astılar,
Düğmeleri teker teker kestiler,
Aman Halimem, canım Halimem.’
Bir de Sesigüzelden ;
‘Sular akar arkın arkın,
Felek döndürmüyor çarkın,
Bu dünyada evim barkım,
Vardır diyen yalan söyler.’
Felek döndürmüyor çarkın,
Bu dünyada evim barkım,
Vardır diyen yalan söyler.’
Dalım oğul, balım kız, İşte o günler böyleydi. Gelecek satırlarda buluşmak üzere Allahaısmarladık.
MEHMET ÇEVİK
Uluslararası Tur Rehberi
MEHMET ÇEVİK
Uluslararası Tur Rehberi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder