18 Şubat 2012 Cumartesi

Sarayköy'den fıkra tadında öyküler -3 / Emin Hayrettin Helvacılar









Ali Derviş
Sarayköy’de Ali Derviş diye bilinen, Babadağ asıllı biri yaşamıştır. O yıllarda, ilçede, İstanbul’da çıraklık yaparak gelen ve ilçede kahvehane açan Mustafa Ateş’in, İstanbul usulü davrandığını öğrenir. Ateş, çay bardağının yanına şekeri iki-üç tane koymaz, ayrı bir kâsede getirirdi.

Ali Derviş, oğluna ait tuhafiye mağazasında beklerken, oğlunun damadı, tezgahtar Orhan Dikici;

-Dede, der. Çay söyleyeyim mi, içecek misin?

-Sen bana çay parası olan 15 kuruşu ver. Ben gidip Ateş’in kahvehanesinde içeceğim. Orada şeker bol veriliyor.

Ali Derviş, tatlıyı çok seven biri olması sebebiyle, Ateş’in kahveye gider. Orada, önce çaya iki şeker atar. Karıştırır, bir yudum çektikten sonra üç tane daha atar. Karıştırır, iki tane daha atar. Çayı bol şekerli, ağda gibi içerek tatlı ihtiyacını giderir.
Yusuf oğlu, 1935 Sarayköy doğumlu Orhan DİKİCİ’den derlenmiştir.

(Kaynak: EMİN HELVACILAR - Facebook “Dünyadaki Sarayköylüler” Gurubu duvar yazıları)

Hiç yorum yok: