6 Aralık 2014 Cumartesi

SARAYKÖYDEKİ TARİHİ ÇEŞMELERİMİZ / ALİ RIZA ÖNAL

SARAYKÖYDEKİ TARİHİ ÇEŞMELERİMİZ

Çok değil, bundan yaklaşık olarak 65 yıl önce evlerde çeşmenin olması, çeşmelerden gürül gürül suların akması hayal gibi bir şeydi. İnsanımız evinde kullanacağı suyu kendine en yakın yerden, Sarayköy’ün çeşitli muhitlerine yapılmış çeşmelerden temin ederdi. Aşağı mahalleden yukarı mahalleye kadar bir çok çeşme mevcuttu o yıllarda. O yılları bilenlerimizin hatırladığı kadarıyla Aşağı mahallede Çerkez hasan evi ile Osman Kozakçı evi önünde bulunan Ömerler çeşmesi, Haydar çetin’in evinin karşısında Celal Varlıkların evinin önünde Akalli çeşmesi, Belediye meydanında Güner Kısanın evinin önünde Terazi çeşmesi, Hükümetin önündeki Güzelleştirme çeşmesi, Babadağ yolu üzerindeki Aş yemezin evinin önündeki Kadıköylü Hamdi çeşmesi,Eski Denizli yolunda Mesut Gürsoy’un bağın önünde su hattı ayrı olan Çeştepe’den gelen Hafız Cemal çeşmesi. Hafız Cemal çeşmesinden gelen suyun hattı çeştepe’den geldiği için Sarayköylüler buranın suyunun iyi su olduğunu , suyunun tatlı olduğu nu söylerler. Dedik ya , 1950’li yılların başına kadar Sarayköy’ün içme suyunu, kullanma suyunu Sarayköy halkı bu çeşmelerden temin ederdi. O günlerde damacana su satışları daha bilinmediği için o günkü insanlarımız çeşmelerde akan su haricinde iyi su olarak eski Denizli yolunda bulunan bu gün dolma köprü diye tabir ettiğimiz köprünün ayağının altında Mesut Gürsoy’ların bağlarının yanındaki çeşmeden sularını temin ederlerdi. Tabii o günlerde o vasıtalar olmadığı için suları getirmek zordu. O işi de eşeklerle halletmişler güzel insanlarımız.

Hikayemizin kahramanı olan, Efe meydanında market işletmecisi rahmetli Sarıoğlu Mustafa Önal o yıllarda, rahmetli Arif Böcek’in Gençlik pastanesinde çalışmaktadır. Ailesi ile beraber yaz aylarında her Sarayköylünün yaptıkları gibi bağa göçen Mustafa amcanın bağlarının Çeştepe’den gelen suya yakın olduğunu bilen Arif Böceğin babası Memet Ağa dayı Mustafa amcaya her sabah gelirken Çeştepe suyundan bir testi su alıp gelmesini ister. Mesafenin uzun olmasından dolayı her gün sabah sırtında alıp geldiği su Mustafa amcayı ilk günler yormasa da sonraları yorucu ve sıkıcı gelir. Ne yapayım diye düşünürken arkadaşının biri’’Ulen olum, her gün ta ordan bure bi desdi su gelmez.’’
-Ne yapam. Yol göster.
-Yapcen bir iş var. Desdiyi boş alıp gelip Aşyemezlerin evinin önündeki çeşmeden doldurcen. Memeta dayın o suyu Çeştepe suyu sanır. O suyun eyi su olup olmadını anlımaz.
Bu plan Mustafa amcanın kafasına yatar. Mehmet Ağa dayı suyun iyi su olmadığını anlarsa mecburen yine desti sırtta Çeştepe’den doldurmaya devam ederiz diye düşünür. Planı hemen ertesi günü uygular. Destiyi bağ evinden boş alır gelir, suyu Aşyemezleri evinin önündeki çeşmeden doldururak, getirir Mehmet ağa dayıya verir. Öğleden sonrada sorar. ‘’Memeta dayı su nasıl, güzelmi’’Son gelen su Mehmet ağa dayının çok hoşuna gitmiştir.’ ’Allah razı olsun Mustafa oğlum. Bu getirdiğin su bek datlımış. Sanki daha önce gelenden daha güzel gibi geldi bana’’
Herkesin razı olduğu bu durumdan sonra Sarıoğlu Mustafa amca suyu Aşyemezlerin oradan doldurmaya devam eder. Arada sırada şikayet var mı diye de sormayı ihmal etmez.
* * * * * * * * * * * * * * * 
Paylaşım: Ismail Yaşar Çömez – Facebook “Dünyadaki Sarayköylüler” sayfası DERLEYEN:ALİ RIZA ÖNAL - DERLEME TARİHİ:10.09.2014

Hiç yorum yok: