6 Aralık 2014 Cumartesi

Sarayköyden Fıkra Tadında Öyküler / OSMAN ÇÖMEZ



TİCARETTE OLUR BÖYLE ŞEYLER 
/ OSMAN ÇÖMEZ

Sevgili amcam Osman Çömez 1950’li yılların başında, daha askere gitmeden ticarete atılmaya karar verir. 
Manavlığa başlar. Manavlık yaparken daha karlı olur düşüncesi ile meyvayı yerinden, Finike’den almak için yola çıkar. O yıllarda küçük bir ilçe olan Finike’de büyükçe bir portakal bahçesi bakar. Sahibinin kahvede olduğunu söylerler. Kahvede Portakal bahçesinin sahibini bulur, pazarlığa oturmaya çalışır. Çalışır çalışmasına da bahçe sahibi amcamı çocuk görür. 

’’Oğlum senin anan. baban yok mu. Onları al gel de. Öyle oturalım pazarlığa ‘’ der. 
Amcam.. 
’’Dayı, ben anamı, babamı alıp gelsem onlar bir kasa portakal almazlar. Sen ne yapcen onları. Burada para konuşur. Al bahçenin yarı parasını.’’
Araya kahvede bulunanlarda girer. 

’’Hasan çocuk annesini babasını mı getirsin ta Sarayköy’den. 
Paranın yarısını da peşin veriyor. Daha ne istiyon. Ver gitsin’’ derler. 

Kahvede bulunanların teşviki ile Amcam portakalın kilogramı 50 kuruştan olmak üzere bahçenin tahmini yarı parası civarında bir parayı Finikeli Hasan amcaya verir. 
O gün bahçeden bir arabalık portakalı kestiren amcam portakalı Sarayköy pazarında satmak için yola çıkar. Bir hafta sonra tekrar portakal kestirmek için Finike’ye gelen amcam, Hasan amcanın evinin önüne gelir. Dışarı çıkan bahçe sahibi Hasan dayının yüz ifadesi değişiktir. Portakal fiyatları o hafta içinde yükselmiş, 80-90 kuruşa çıkmıştır. 

’’Dayım piyasada portakal fiyatları yükseldi. 50 kuruşa portakal kestirmem. Kaparonu al.” der. 

Osman Amcam.. ’’Öyle şey olur mu Hasan dayı. Biz 50 kuruştan malı sonuna kadar alacağız diye anlaştık. Bahçenin yarı parasını da peşin verdik. Fiyat düşseydi biz yine 50 kuruştan alacaktık.’’ der. 

Hasan Dayı ’’Ben bilmem oğlum. Yengen olmaz diyor’’ der. 

Yengen olmaz diyor lafını duyan amcam 
’’Hasan dayı şimdi kahvede bizim anlaşmamızı senin köylülerin duydu. Bahçenin yarı parasını peşin verdiğimi de gördüler. Ben şimdi seni mahkemeye versem sen bu işten büyük zarar görürsün. Ben bu işin peşini bırakmam. Ama şöyle bırakırım. Kahveye gideceğiz. Sen kahvedeki o anlaşmayı yaptığımız insanların yanında 
‘’Oğlum, portakal fiyatları yükseldi. Benim işleri ben değil yengen biliyor. Portakalı yengen kestirmiyor’’ diye söylersen kaparoyu onların yanında geriye verirsen ben o zaman mahkemeyle uğraşmam. Kaparo mu alır giderim’’ der. 
Alış verişin başında ‘’ananı, babanı al gel’’ diyerek karşısındakini çocuk gören Hasan dayı köylülerinin önüne yada mahkemenin önüne çıkmayı kendine yediremez. Aradaki ince ayarı yakalar. 
’’Haklısın dayım. Ne dedik ne olduk. Aman ha kimse duymasın.’’ der. 

Sorun çıkarmadan malın tamamını sonuna kadar 50 kuruştan keser.
* * * * * * * * * * * * * * * * 

PAYLAŞAN: Ismail Yaşar Çömez – FACEBOOK “Dünyadaki Sarayköylüler” Gurubu
DERLEYEN:OSMAN ÇÖMEZ - DERLEME TARİHİ:09.11.2014

Hiç yorum yok: