4 Haziran 2012 Pazartesi

ANILARDA SARAYKÖY -8- / SARAYKÖY GÖRSEL KENT BELLEĞİ / Atila Girgin
















ANILARDA SARAYKÖY - DEVE GÜREŞLERİ
(SARAYKÖY GÖRSEL KENT BELLEĞİ)

SARAYKÖY DEVE GÜREŞLERİ
Geleneksel olarak her yılın ilk aylarında yapılır. Sarayköy İlçesi'nde deve güreşleri Cumhuriyet tarihinin başlangıcından bu yana düzenlenmekte, son on yılda ise, belediyenin öncülüğünde geleneksel hale getirilmiştir. Bu güreşlere Ege ve Marmara Bölgeleri'nin en ünlü tülüleri iştirak etmektedir. Bu güreşler için tülüler özel olarak yetiştirilmekte, güreşe 4-7 yaşlarında başlayan develer en az 25 yaşına kadar güreşlerini sürdürebilmektedirler
Yıldıztepe arkasındaki görsel bir alan. Muhteşem bir vadi. Gerçekten Sarayköye özel bir mekan.
Dillensede şöyle geçmişe dönük anılarını bir anlatıverse. Nelere tanık oldu. Neler gördü, neler yaşadı bu alan bir bilseniz.
Her Sarayköylünün mutlaka bir anısı vardır o alanlarda. Tepelerin eşiklerinde oluşturulan teras alanlarda açıkta oluşturulmuş lokantalar, su gibi tüketilen aslan sütü, mangalda sucuk ve et ve köfte kokuları, su ve sigara sakızı satan çocuklar, cazgırların inleten nağmeleri, karayılan, ayrancı vb.nin tülüleri, kaçan ve onu takip eden tülüler, inadına kaçmayıpta kıran kırana güreşen tülüler, Yıldıztepeden aşağıya doğru kuş uçuşu seyir...vb. vb. bir anda 1960'lı yıllardan aklıma geliverenler.
Sarayköye özel bu alan ve etkinliklerle ilgili anılarınızı bizlerle paylaşmazmısınız.
Sevgili dostlar, bu fotoğraf albümü gerek özel belgeliğimden, gerekse sizlerin paylaşımlarından sağlanan fotoğraf karelerinin yeniden düzenlenmesiyle oluşturulmuştur.
Yıllar sonra bu arşivin, tarihin derinliklerinden günümüze uzanan zaman kesitine tanıklık yapacağına yürekten inanıyorum.
Biliyor ve inanıyorum ki, yaşandığı dönemlerin sessiz tanıkları olan bu fotoğraf kareleri, sizler içinde önem arz etmektedir.
Bu güzide fotoğraflar bir dönemin cansız tanıklarıdır. Ah bir dillenebilse de tanıklıklarını anlatabilseler. Onlar ki, acıların ve güzelliklerin yaşandığı nice olaya, nice anıya hep eşlik ettiler.
Keşke zaman tünelinde geriye doğru bir gezi olası olsa da, o zaman dilimine, oralara bir uzanıversek, onların tanıklıklarından bir yararlanabilsek. Hani şimdi bunları rahatlıkla söyleyebiliyorum da, ya tanık olduğu acılar dayanılası değilse, ya bu durumda ne demeli bilmem ki. Aman, aman iyi ki suskunsunuz mu demek daha uygun olurdu bu durumda. Aslına bakarsanız bu durumdan da pek emin değilim. Peki, ya güzel anılara ne demeli. Hani paylaştıkça çoğalan, çoğaldıkça, bizlere anılar denizinde doyasıya yüzdüren, zaman tünelinde gezdikçe gezdiren, coştukça coşturan o güzel anılara ne demeli.
Sevgili dostlar, fotoğraf karelerindeki kimlerin kim olduğu inanınki pek önemli değil. Değilmi ki sizleri zaman adlı çizginin o değişik noktalarına götürebiliyorsa, asıl olan da bu zaten. Sizlerde bir zaman kesitini, bir anıyı, bir dönemin coşkusunu yada önemsediğiniz herhangi bir algıyı bir an için canlandırabiliyorsa, bu fotoğraf kareleri kendisinden beklenen işlevi yerine getirmiş demektir.

Bunların dillendirilmesine olan katkılarınızla bu fotoğraflar ayrı bir önem kazanacaktır. Sevgili dostlar; bu albüm fotoğraflarını izlerken, fotoğrafların sizlerde uyandırdığı duygular, büyüklerinizden edindiğiniz ya da sahibi olduğunuz ya da tanığı olduğunuz bilgileri lütfen bizlerle paylaşınız. Bu şekilde kent belleğinin gelişmesine ve kayıt altına alınmasına da katkı sağlamış olacaksınız.

Yaşam paylaştıkça güzel. Paylaşımlarınızı bekliyorum. Dostluk ve esenlik dileklerimle.
Yaşamda her şey gönlünüzce olsun sevgili dostlar. Dost kalın, dostlukla kalın.

Hiç yorum yok: