29 Ekim 2009 Perşembe

Sarayköy Anıları - 1 / İbrahim Helvacı


Sarayköy Anıları - 1 / İbrahim Helvacı 

Değerli Dostlar; bu sayfada sizlere Sarayköylü güzel insan, Sarayköy sevdalısı Sevgili İbrahim Helvacı Arkadaşın anılarıyla baş başa bırakacağım.
O satırlar; 1930-1960 arası yıllara ait bir dönemin Sarayköyüne ışık tutabilecek içerikte. 
İleride Sarayköy’e ilişkin yazılabilecek yazılara kaynak olabilecek özellikler taşıyor. Önemsediğim bu ve diğer anılarını sizlerle bölüm bölüm paylaşmak istiyorum. 
Bu ilk sayfayı İbrahim Helvacı Sarayköy Anıları – 1 başlığı altında yayınlıyorum. Diğerlerini daha sonra Anılar 2,3,4 vb. olarak okuma fırsatı bulacaksınız.
Sizlerinde önemsediği, aktarılma gereğine inandığınız anılarınız olursa, lütfen blogdaki yorum kısmına yazarsanız sevinirim. Onları da yayınlayarak paylaşmaktan mutluluk duyarım. Dost kalın, dostlukla kalın.

Özgün metin paylaşılmak ve katkılarınız alınmak üzere aşağıda sunulmuştur.

“Babam Ahmet Helvaci'nin asil mesleği manifaturacılık değil dede mesleği olan helvacılıktır. Yani rahmetli babam helvacılığı, dedesi Helvacı Hacı Ahmet Efendi ve babası Helvacı İbrahim Çavuş'dan miras almıştır. Seyyar kundura tamircisi Mehmet Efendinin oğlu Arif Böcek de ilkokulu bitirdikten sonra dedemin helvacı dükkânında (ben doğmadan önce) çıraklığa başlamış; asker dönüşünde babamın helvacı dükkânında çalışmaya devam etmiştir. Arif Böceği ben hep öz ağabeyim gibi bilmiş ve sevmişimdir ve de hep 'ağabey' demişimdir; o da bana hep öz kardeşi gibi davranmıştır. Simdi onların hepsi sonsuz uykularındalar; ışıklar içinde yatsınlar.

Bugün Atatürk Caddesi cephesinde Özel İdarenin girişi bulunan ve yani basindaki Türk Ocağı Sokağı cephesinde uzanan iki katli kâgir yapının yerinde 1955 yılına kadar kerpiçten yapılma, tek katli, yüksek ve büyük bir helva-tahin imalathanesi vardı. Dedemden babama miras kalmış olan bu imalathane tüm yapı derinliğince uzanırdı ve Atatürk Caddesi cephesinde perakende satış bölümü yer alırdı. 

Babam, 1954 yılının şartlarında ağır kabul edilen bir ameliyat geçirdi ve böbreğinden taş alındı. Ameliyattan sonra, doktorların önerisi üzerine ağır bir iş olan helvacılığı bıraktı ve o işi tamamen Arif ağabeye devretti. Eski helvacı dükkânını da yıkıp bugünkü iki katli kâgir binayı yaptı ve manifaturacılığa başladı. Ben o zaman 6–7 yaslarında idim ve babamın helvacı dükkânını şimdi bile gayet iyi hatırlıyorum. Babam 1966 yılının sonlarında manifaturacılığı da bıraktı ve kâgir binayı bugünkü sahibi olan Özel İdareye sattı.

Dedemden kalma helvacı dükkânının fotoğrafını yıllar sonra Sarayköy Belediyesinin web sitesinde gördüm ve heyecanla hatırladım.
sayfasında halen yayınlanmakta olan o fotoğrafı ekte iletiyorum.
Bu fotoğraf, bugünkü Atatürk Caddesinin efe meydanı yönünden belediye yönüne doğru, tam bugünkü Özel İdare Binasının olduğu noktadan çekilmiş. Hemen sol baştaki yüksek tavanlı dükkân dedemin / babamın helvacı dükkânı. Sonraki iki katli bayrak asılı bina Halkevi Binası. Bildiğiniz gibi Demokrat Parti iktidara gelince (1950) Halkevlerini kapattı. Fotoğraftaki Halkevi Binasında bayrak asili olduğuna göre bu fotoğrafın Halkevlerinin açık olduğu 1950'den önceki Sarayköye ait olduğu kesin. Halkevi binası 1960'lara kadar Sarayköy Gençlik ve Spor Kulübünün (bugünkü Sarayköyspor) lokal binası ve kahvehane olarak kullanılırdı. İki katli bu ahşap yapıyı daha sonraki yıllarda Arif Böcek satın aldı, yıktı ve yerine alt kati pastane, üst kati da konut olmak üzere bugünkü betonarme binayı yaptı.

Fotoğrafın sağ başında, babamın dükkânının karşısında, bizim çocukluğumuzdaki Ada Sineması (bugün kahvehane) binasının olduğu yer var. Ada Sineması binası yüksek bir binadır ama fotoğraftaki binalar tek katlı olduğuna göre fotoğrafta, sinema binasından önceki yapıları (dükkânları?) görüyoruz. Ada Sinemasının olduğu yerdeki yapıların tek katlı olduklarını düşünürsek bu fotoğrafı 1930'lu yıllara tarihlemek de mümkün olabilir.

Bu arada adını anmışken Sarayköy Gençlik ve Spor Kulübü hakkında da bir-iki konuya değinmek isterim. Hatırlarsanız, 1960'li yılların ortalarına kadar kulübün rengi sarı-kırmızı idi. Türkiye 1.inci liginde Eskişehirspor fırtınası estiği yıllarda o zamanki kulüp yöneticileri, Sarayköy Gençlik ve Spor Kulübünün renklerini Eskişehir’in renkleri olan kırmızı-siyah'a cevirdiler. 3.ncü lig kurulduğunda futbol yönetmeliği gereği kulübün adı Sarayköyspor oldu, renkleri de kırmızı-siyah olarak kaldı.

Dostluk ve esenlik dileklerimi gönderiyorum.
İbrahim Helvacı”

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Bu fotografın 1930'lu yıllara tarihlenebileceğini yazmıştım.24-27Aralık 2009 tarihleri arasında Sarayköyde yaptığım araştırmalar sonucunda fotografın çekim tarihinin kesin 1933 olduğunu tespit ettim. Soyle ki;
Halen Atatürk Caddesi No:64'te faaliyette bulunan Saray-Köylüler Kıraathanesinin duvarlarında asılı bulunan eski Sarayköye ait fotoğraflar arasında bu fotograf da yer almakta ve üzerinde "Bala Mahallesi 1933" yazmaktadır.

İbrahim Helvaci

Atila Girgin dedi ki...

Sarayköyün değerli evladı, içten iletiniz,ayrıntılı bilgilendirmeleriniz için sonsuz teşekkürler. Önceki bilgilendirmeniz bu tarihide kapsıyor olmasına karşın, kesin bilgiye ulaşınca yinede içinizin rahat olmaması ve bizleri kesin bilgilenme adına bu iletiyi göndermiş olmanızdan, bir hemşehriniz olarak gurur duyuyorum. Saygılar, sevgiler ve esenlikler dilerim.