15 Kasım 2020 Pazar

NOSTALJİK SARAYKÖY GÖRSELLERİ - HÜKÜMET ÖNÜ VE SARAYKÖY ÇAY'I HAKKINDA DOST SÖYLEMLERİ

HÜKÜMET ÖNÜ VE SARAYKÖY ÇAY'I HAKKINDA DOST SÖYLEMLERİ

Kaynak: “DÜNYADAKİ SARAYKÖYLÜLER” Facebook Gurubu

Mustafa Tok:süreyya sen bu cayın oldugu zamana biliyormusun? ben bilmiyorum.
Süreyya Doğan:yok burası 50 li yıllarda kapatılmış,sadece lisenin önündekini hatırlıyor gibiyim.
Süreyya Doğan:Hasan abinin(BEKEN) verdiği bilğiye göre 60 ihtilalinden sonra kapanmış.Kaymakam Saffet BEKAROĞLU zamanında.
TC Hasan BasriBeken:Kaymakam aynı zamanda Belediye başkanlığını da yürütüyordu...
TC Mustafa Ünal Güngör:Bu dere 1955-1956 yıllarında Cetindağ şirketi tarsfından kapatilmıştır o yillsrds rahmetli babambu işin başındaydı
TC Hasan Basri Beken:Süreyya bir resim paylaştın... Kafalar karıştı. 1955 Yılında başladıysa yukarılarda (Lise- İstasyon) olmuştur. Hükumet önü ile o zamanki kaymakam evinin önünün kapanması o tarih olamaz. O zaman bizim gibi 3 yaşında olanların dereyi kapalı olarak bilmesi gerekir ki oralarda oyun oynamış dükkanda bulunmuş biri olarak benim dereyi hatırlamam mümkün olmazdı. Biz o derenin yanında idik. Oyunlarımızın hatıraları da var. Kaymakam evinin hem evimize hele karşısında dükkanımızın olması nedeniyle kapanma ve bazı masrafları karşılamak için Kaymakam bey'in halktan para toplama gayretlerini iyi biliyorum. 3-4 yaşında olan benim gibi birinin bu kadar bilgiyi hatırlaması çok zor olurdu diye düşünüyorum.
TC Hasan Basri Beken:Bir de bunları Yahya Korkut abi (Evleri) ile Rahmi Erdoğan abi (Bakkal dükkanı ) orada idi. Daha iyi bilebilirler. Kaymakamlıktan yada Belediyeden kayıt altına alınmış ise tam bilgi elde edilebilir. Hiç olmazsa tartışma biter.
TC Mustafa Ünal Güngör:Hükumet önü hasköy caddesi girişi, asagi mshalleyr doğru 1958 den sonra kapandı
İbrahim Helvacı:Sarayköy Ortaokuluna başladığım 1960 yılında bu dere açıktan akardı. İstasyon Caddesinden ortaokula girerken küçük bir bir beton köprü üzerinden geçerdik. İstasyon Caddesi boyunca şehir merkezine doğru akan dere, Muhlis Tokat'ın evine gelmeden önce sola kıvrılır; yukarıdaki fotoğrafta gördüğümüz gibi Hükümet Konağı ile Hükümet Camii arasından Terazi Çeşme Meydanına doğru ilerler; bugün Belediyenin karşısındaki parka doğru dönerek Aşağı Mahalleye doğru yoluna devam ederdi. Minareli Camı Caddesine geldiği yerde sağa kıvrılır, bugün Pırlanta Fırınının olduğu yeri geçtikten sonra sola dönerek Mustafa Celal Karaca Caddesi boyunca Aşağı Mahalle kahvehanelerine, oradan da gezeklik üzerinden Büyük Menderes'e kavuşurdu.
Mestan Helvacioğlu:İbrahim helvacının yorumu doğrudur tamamını katılıyorum

TC Nermin Tokat:Bizim evin önünden geçerdi dere. Evimizin hemen yakınında köprü vardı o köprüden karşıya geçerdik

İbrahim Helvacı:Nermin, biz ne deduk?...

Sizin evin bulunduğu Terazi Çeşme Meydanından geçer demeduk mu?...

TC Nermin Tokat:Yessss abimmmm

İbrahim Helvacı:İstasyondan gezekliğe kadar Sarayköyün ortasından geçen bu derenin her iki tarafında yaşayan insanların karşıdan karşıya geçmeleri için birbirlerinden çok uzakta olmayan ahşap köprüler vardı. O yıllarda Sarayköy'deki sayıları oldukça az olan cip, taksi vb.küçük binek araçları ve traktörler ile daha çok sayıdaki öküz arabaları, at arabaları, faytonların geçişleri için ise daha uzak aralıklarla beton köprüler bulunurdu. Bu beton köprülerden biri Hükümet Caddesinden İki Bahçe Caddesine (o zamanki adı İkibağ Sokağı) geçişi sağlardı. Fotoğrafın sağ tarafında gördüğümüz kulübenin arkasında ve biraz daha ötede kalan o beton köprüyü göremiyoruz. Ahşap yaya köprülerinden biri ise kulübenin ön tarafında...
O günün koşullarında halkın sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarını karşılayan, çevreyle uyumlu ve çevreye saygılı insanca çözümler... O yılları yaşayanlar ve hatırlayanlar için hepsi de anılarda kaldı... Güzel anılar...
Güzin Akkaş:annem anlatırdı. hükümet konağının önünden dere geçerdi diye. hatta bir keresinde çok şiddetli yağmur yağmış. o dere taşmış ve ortaklık sel olmuş...
Nejdet Aksoy:ibrahim abi günaydın hayırlı cumalar .o tarif ettiğin yerdeki köprüyü ben görebiliyorum fotoğrafta değil yaşadığım hayalimde.......malum oralarda büyüdük.........
İbrahim Helvacı:Bilmez miyim Nejdet....
Mehmet Birol Menteşe:sel geldiğinde neredeyse köprüyü götürecek kadar yükselirdi.
Nejdet Aksoy:İbrahim abicim valla bu kadar anlatılır uzun yıllar Sarayköyde olmamanıza rağmen sokak adlarıyla birlikte tarifiniz muhteşem mesleğinizin gereği olsa gerek.ayrıca o derenin kapatılması 60'lı yıllardan sonra olması gerekir çünki biz ilk okula giderken istasyondan çarşıya yani cemalüzün kahvesine kadar olan kısımları iyi hatırlıyorum açıktı.
Nejdet Aksoy:hatta halitin kahvesinin önünde tahta bir köprü birde mustafa bilen abilerin evin önünde bir köprü vardı dediğin gibi hükümetin önündede beton köprü vardı saygı ve sevgilerimle...

Hiç yorum yok: