31 Ekim 2014 Cuma

SARAYKÖY SEVDALISI BİR SEVGİLİ DOST; İBRAHİM HELVACI / Atila Girgin

SARAYKÖY SEVDALISI BİR SEVGİLİ DOST; İBRAHİM HELVACI

Değerli Dostlar; bu paylaşımda sizlere Sarayköylü güzel insan, Sarayköy sevdalısı dost, Sevgili İbrahim Helvacı Ağabeyimizi tanıtmaya çalışacağız. 
O; ODTÜ kökenli İnşaat Mühendisi bir hemşehrimiz olarak yaşamını Ankarada sürdürmektedir. Aslında onu bir hemşehrimiz olarak tanıtmaya pek de gerek yoktur. Sarayköy kökenli çoğu hemşehrimiz onu yakından bilmektedir. Bizler onu, sosyal medyadaki Sarayköy Sevdalılarından oluşu açısından ele alacağız. Onun kişisel yaşam ve kariyeri çoğu Sarayköylü için bilinir ve takdir edilirken, bundan daha da öte, sosyal medyada Sarayköy'e ilişkin her türlü bilgilendirmenin de dinamosudur. 
Bu konuların adeta bir bilenidir. Her kim Sarayköy'ün kentsel geçmişine, kent belleğine yönelik bir konuda dara düşse, bilgiye gereksinimi olsa, Sevgili İbrahim ağabeyinin katkısı ve desteğini hep yanında hissetmiştir. 
Onun yaşam öyküsünden bazı kesitleri kendi anlatımından alıntılarla sizlere aktarmak isteriz. 
Bu satırlar ; aynı zamanda 1930-1960 arası yıllara ait bir dönemin Sarayköyüne'de ışık tutabilecek özelliktedir. İleride Sarayköy’e ilişkin yazılabilecek yazılara kaynak olabilecek özelliklerde taşıyor.

Özgün metinler :
İbrahim Helvacı - Sarayköy Anıları - 1

“Babam Ahmet Helvaci'nin asil mesleği manifaturacılık değil dede mesleği olan helvacılıktır. Yani rahmetli babam helvacılığı, dedesi Helvacı Hacı Ahmet Efendi ve babası Helvacı İbrahim Çavuş'dan miras almıştır. Seyyar kundura tamircisi Mehmet Efendinin oğlu Arif Böcek de ilkokulu bitirdikten sonra dedemin helvacı dükkânında (ben doğmadan önce) çıraklığa başlamış; asker dönüşünde babamın helvacı dükkânında çalışmaya devam etmiştir. Arif Böceği ben hep öz ağabeyim gibi bilmiş ve sevmişimdir ve de hep 'ağabey' demişimdir; o da bana hep öz kardeşi gibi davranmıştır. Simdi onların hepsi sonsuz uykularındalar; ışıklar içinde yatsınlar.
Bugün Atatürk Caddesi cephesinde Özel İdarenin girişi bulunan ve yanibasindaki Türk Ocağı Sokağı cephesinde uzanan iki katli kâgir yapının yerinde 1955 yılına kadar kerpiçten yapılma, tek katli, yüksek ve büyük bir helva-tahin imalathanesi vardı. Dedemden babama miras kalmış olan bu imalathane tüm yapı derinliğince uzanırdı ve Atatürk Caddesi cephesinde perakende satış bölümü yer alırdı. Babam, 1954 yılının şartlarında ağır kabul edilen bir ameliyat geçirdi ve böbreğinden taş alındı. Ameliyattan sonra, doktorların önerisi üzerine ağır bir iş olan helvacılığı bıraktı ve o işi tamamen Arif ağabeye devretti. Eski helvacı dükkânını da yıkıp bugünkü iki katli kâgir binayı yaptı ve manifaturacılığa başladı. Ben o zaman 6–7 yaslarında idim ve babamın helvacı dükkânını şimdi bile gayet iyi hatırlıyorum. Babam 1966 yılının sonlarında manifaturacılığı da bıraktı ve kâgir binayı bugünkü sahibi olan Özel İdareye sattı.
Dedemden kalma helvacı dükkânının fotoğrafını yıllar sonra Sarayköy Belediyesinin web sitesinde gördüm ve heyecanla hatırladım. http://www.saraykoy.bel.tr/Saraykoy/AlbumE/Albm1.htm sayfasında halen yayınlanmakta olan o fotoğrafı ekte iletiyorum.
Bu fotoğraf, bugünkü Atatürk Caddesinin efe meydanı yönünden belediye yönüne doğru, tam bugünkü Özel İdare Binasının olduğu noktadan çekilmiş. Hemen sol baştaki yüksek tavanlı dükkân dedemin / babamın helvacı dükkânı. Sonraki iki katli bayrak asılı bina Halkevi Binası. Bildiğiniz gibi Demokrat Parti iktidara gelince (1950) Halkevlerini kapattı. Fotoğraftaki Halkevi Binasında bayrak asili olduğuna göre bu fotoğrafın Halkevlerinin açık olduğu 1950'den önceki Sarayköye ait olduğu kesin. Halkevi binası 1960'lara kadar Sarayköy Gençlik ve Spor Kulübünün (bugünkü Sarayköyspor) lokal binası ve kahvehane olarak kullanılırdı. İki katli bu ahşap yapıyı daha sonraki yıllarda Arif Böcek satın aldı, yıktı ve yerine alt kati pastane, üst kati da konut olmak üzere bugünkü betonarme binayı yaptı.
Fotoğrafın sağ başında, babamın dükkânının karşısında, bizim çocukluğumuzdaki Ada Sineması (bugün kahvehane) binasının olduğu yer var. Ada Sineması binası yüksek bir binadır ama fotoğraftaki binalar tek katlı olduğuna göre fotoğrafta, sinema binasından önceki yapıları (dükkânları?) görüyoruz. Ada Sinemasının olduğu yerdeki yapıların tek katlı olduklarını düşünürsek bu fotoğrafı 1930'lu yıllara tarihlemek de mümkün olabilir.
Bu arada adını anmışken Sarayköy Gençlik ve Spor Kulübü hakkında da bir-iki konuya değinmek isterim. Hatırlarsanız, 1960'li yılların ortalarına kadar kulübün rengi sarı-kırmızı idi. Türkiye 1.inci liginde Eskişehirspor fırtınası estiği yıllarda o zamanki kulüp yöneticileri, Sarayköy Gençlik ve Spor Kulübünün renklerini Eskişehir’in renkleri olan kırmızı-siyah'a cevirdiler. 3.ncü lig kurulduğunda futbol yönetmeliği gereği kulübün adı Sarayköyspor oldu, renkleri de kırmızı-siyah olarak kaldı.
Dostluk ve esenlik dileklerimi gönderiyorum.
İbrahim Helvacı”
Kaynak:

https://saraykoyozlemi.blogspot.com/2009/10/ibrahim-helvac-saraykoy-anlar-1.html

* * * * * * * * * * * * * * * *
İbrahim Helvacı - Sarayköy Anıları - 2
Sayın Girgin,
İnternette gezinirken bir rastlantı eseri blog’unuza ulaştım. Birbirimizi doğrudan tanımasak bile birer Sarayköylü olarak paylaştığımız pekçok ortak anımız olduğunu gördüm.
Ben de Sarayköylüyüm. 1966 yılında üniversite eğitimim için geldiğim Ankara'da kaldım ve o zamandan beri Ankara'da, ama hep Sarayköy’ü anarak yaşıyorum. Babam (3 sene önce vefat etti) ve annem (halen yaşıyor) Sarayköy’de oturdukları ve aslında Sarayköy’e olan gönül bağımı hiç koparmadığım için her fırsatta Sarayköy’e gider, hem ailemi hem akrabalarımı ve hem de çocukluk arkadaşlarımı ziyaret ederim; bu ziyaretlerden de büyük keyif ve mutluluk alırım.
1954–55 öğrenim döneminde Gazi İlkokulunda Abdullah Aslankara'nın öğrencisi olarak 1. sınıfı okudum. Sonraki sınıflarda ise 24 Mayıs İlkokulunda Galip Haznedar’ın öğrencisi oldum, 1960 yılında ilkokulu bitirdim. 1960–63 yılları arasında Sarayköy Ortaokulunda başladığım orta öğretimimi 1963–66 yılları arasında da Denizli Lisesinde tamamladım..................................................
Sarayköy hakkında yazdıklarınız ve yazacaklarınızı zevkle okuyacağımı ve bunlara hafızamın ve aklimin erdiği kadar katkıda bulunmaya gayret edeceğimi bilmenizi isterim.
Sağlık ve esenlik dileklerimle.
Kaynak:

https://saraykoyozlemi.blogspot.com/2009/10/ibrahim-helvac-saraykoy-anlar-2.html











2 yorum:

Unknown dedi ki...

Değerli kardeşim Atila Girgin'e bu sürprizi ve iltifatları için çok teşekkür ederim. Doğup-büyüdüğüm Sarayköy'le ilgili hatırldıklarımı hafızamın ve aklımın yettiğince paylaşmaya çalışıyorum.

Sarayköy'le ilgili sayfalarda hemşehrilerimizn yaptığı ve yapacağı paylaşımların ve katkıların her biri, Sarayköy'ün sosyo-kültürel tarihi hakkında gelecek yüzyıllarda araştırma yapacak bilim insanları için gerçek birer belge niteliğindedir. Sevgili Atila'nın çok ciddi zaman ve emek harcayarak yaptığı paylaşımların ve katkıların değerleri ise apaçık ortadadır.

Bu anlayışla tüm Sarayköylü'leri bu sayfalara katkıda bulunmaya davet ediyor; hemşehrilerime barış içinde sağlık ve esenlikler diliyorum.

İBRAHİM HELVACI

Atila Girgin dedi ki...

Ortak paydası Sarayköy dostluğu ve kardeşliği olan tüm güzel insanları katkı vermeye bekliyorum. Sarayköyümüzün kültürel birikimine katkı, Kent kültürü ve toplumsal değerlerimizi kayıt altına almak adına paylaşımlarınızı bekliyoruz. Dostluk ve esenlik dileklerimizle.