26 Ocak 2012 Perşembe

DENİZLİDE DiL VE ANLATIM / BURCU ALKAN

DENİZLİDE DiL VE ANLATIM

DENİZLİ AĞZI
Denizli’nin dili yüzde yüz “Türkçe”dir. Berrak ve samimi, Denizli lisanı “şivesi” mahalli sözlerini, tarihsel seyri boyunca devam ederek, aynı “Denizli ağzı”nı devam ettirmektedir. Yöremizde dil, kelimelerin sonundaki fiil takıları kısaltılarak, (gelyon, gelcen, netcen, galibba gibi) konuşulmakla eski benliğini muhafaza etmektedir. Galan, yılıg, amad, yaşıl, Hacca, yalım, onmag gibi ahenkli ve güzel örnekleriyle tatlı bir mahalli şive yaratılmıştır.

Bununla beraber, Denizli dışına çıkan bir “Denizli’ li”yi yakın bölgesel farklarıyla Denizlililer anlayabilirler. Halen aynı canlı muhafazakârlığını koruyan dilimiz diğer iller halkınca kolayca seçilmektedir. Bu bakımdan az da olsa yerleşim birimleri arasında da bazı değişiklikler gösteren şive örneklerini iki grupta verebiliriz(Kaptan, 1988:119).

BAZI HARFLERİ DEĞİŞTİREN KELİMELER:
Bazı kelimelerin baş harfleri (G) harfine dönüştürülerek ki geneldir. (Galg, guruş, gadar, goma, ganta gibi) bazılarında orta harfler değiştirilerek, yumuşatılarak veya kaldırılarak, diğer harfler kullanılır. (fasille, fayiz, horuz, zerdeli, yokarı, gavga gibi). Bazılarında da kelimelerin son harfleri tamamen kaldırılır, değiştirilir veya yumuşatılır. (Yürümeg, geceg, gırmag, hada, Amad gibi).

Bu küçük açıklamadan sonra, denizli şivesinin canlı ağızlardan yerleşim birimleri itibariyle derlenen örneklerini görelim. Bu kelimeler il çapında bütünleştirilerek ve seçilerek verilmiştir(Kaptan, 1988:119).

ALIVIDIM : Alıverdim
BANGA: Banka
ABA : Abla
BA’MAG : Parmak
ALLED’DİRİG : Elektrik
BÖ’YÜG : Büyük
SİNİ : Büyük tepsi
ŞAVG : Işık
VELESBİD : Bisiklet
TOMATA :Domates

HALK DİLİNDE ÖZELLİKLER:
“Memleketimizin her bölgesinde halkın konuştuğu bazı kelimeler vardır ki bunlar bir ilde kullanıldığı halde diğerlerinde söylenmez. Hatta bir vilayetin merkezinde kullanılan kelimeler ilçelerinde ve köylerinde başka başka kullanılır ve söylenir. Bu şive farkıdır. Denizli ‘nin tüm kazaları halkı birbirlerinden söyleyişlerinden anlaşılabilirler. Bir Tavaslı ile Çallı ve Acıpayamlı’yı konuşurken birbirinden ayırabilirsiniz. Yukarıda şive farklılıklarını ve örneklerini sunduğumuz nedeniyle burada da Denizli merkezinde kullanılan bazı kelimeleri dolayısıyla örneklerini vereceğiz. İmla klavuzunda rastlanmayan bu kelimelerin başka illerde kullanılmaları varsa onlarla bu kelimelerde birlik içindeyiz demektir. Bu kelimeler Denizli halkının, bilhassa kadınların laf arasında söyledikleri teşbih kelime ve terkiplerden toplanmış olup, Denizli şivesinde özellik arz etmektedir. Örnekler aşağıda verilmiştir(Kaptan, 1988:129).

ARAPSAÇI : İplik karışmış
TURŞU :Islanmış
BENİLDEMEK :Hayretle duraklamak
ÜVEZ :Cılız çock
CAM :Parlak özlü
YAĞLI KARA:Çıkmaz
DÜDÜK :Pantolon dar
ZURNA :Ses var

KiŞiLER-SÜLALELER, LAKAPLAR
Lakap: Bir kimseye kendi adından ayrı olarak sonradan takılan ve o kimsenin bir özelliğini belirten adlardır. Lakap: öteki adlar gibi kişileri belirtmeye yarar ve Medeni Kanunun, adın korunmasına ilişkin hükümlerinden yararlanır.

Lakapların halk kültüründe önemi büyüktür. Adı ve soyadlarından ziyade kişiler, sülaleler ve de aileler daha çok lakaplarıyla tanınırlar. Bu lakaplar kişiler ve ailelerinin durumlarına göre, başkaları tarafından uydurulmuş olan kelimeler olup, söyleyenleri genelde bilinmemektedir. Bu adlar takılırken, kişinin, geçmişinin tarihi, bir geçmişine, gelmişliğine, tahsiline, mesleğine, sempatilerine, allerjilerine, tutkularına göre konulduğu gibi, halk arasında hoş karşılanmayan hareketlerine, kıyafetlerine, vücut yapılarına ve diğer faktörlere göre de lakaplandırılmaktadır. Bu gün az da olsa lakaplandırma veya lakaplarla anılma geleneği bilhassa kırsal kesimlerimizde devam ettirilmektedir.

Yukarıda belirttiğimiz nedenlerle takılmış lakapları herhangi bir sınıflandırmaya tabi tutmadan canlı ağızlardan derlediğimiz örnekleriyle verelim. Burada herhangi bir kişi, kişiler, aileler, sülaleler, kastedilmeyerek, kültürümüze ışık tutmak bakımından örnekleme yapılmış olup belirli bir maksada matuf değildir(Kaptan, 1988:132;133).

AYAZLI :Angaralı
EŞMENLER :Efeler
BADAGLAR:Berberler
FIRFIRLAR :Fingirdek
CAMIZLAR :Cırcırlar
VIRVIRLAR :Veliler
DAĞLILAR :Dervişler
ZOBLAK :Zekiler

DENiZLi AĞZINDA MEKTUP öRNEKLERi
Mahalli lisanımız gereği günlük konuşmalarımızda, uzaktaki yakınlarımızla muhabereleşmelerimizde ve günlük yaşantılarımızda kullanmakta olduğumuz, yukarıda belirttiğimiz kelimelerden türetilmiş mektup örneğini aşağıya aldık. Bilindiği gibi mektupların yazarı, Acıpayam Kırca köyünden Mehmet Yılmaz’dır. Üstadımız 1965 yılında yayınladığı “Umman Ninenin Mektupları” kitabında 25 adet mektubunu bir araya getirmek suretiyle kültürümüze ışık tutmuş, halkın beğenisini ve takdirini kazanmıştır. Halkımızın candan benimsediği bu mektuplardan kısa bir örnek aşağıda verilmiştir.

“UMMAN NİNENİN ASKERDEKİ TORUNUNA MEKTUBU”

“Ey benim deruni dilden, canu gönülden, gözümün incisi, bağrımın zencisi, mercan gözlüm, dadlı dillim, yuva ağızlım, kirez benizlim, gara benizlim, aslanım, tosunum, gablanım, dilbanım, topan başlım, sümbül saçlım, keman kaşlım, inci dişlim, uzun boylum, yavız huylum, aslan soylum, elimin asası, gönlümün tasası, evlerimin yakışığı, gızların aşığı, eli bıçaklım, beli saçaglım, avlımın harımı, göyümün yarımı, kimsesizim, yitimim, gara gevreğim benim. Nassın, eyi misin, eyi olmanı bizleri yaradanımdan duva ve neyaz eylerin…….(Kaptan, 1988:136).

***************

Kaynak: http://www.scribd.com/doc/6694438/HALK-BL1
DENİZLİ ( BURCU ALKAN )

Hiç yorum yok: