17 Ocak 2012 Salı

SARAYKÖY ( DENİZLİ ) MEZARLIĞINDA BİR ULU ÇINAR ve Dost söylemler / Atila Girgin


SARAYKÖY MEZARLIĞI 
VE BİR ULU ÇINAR

Bir sevgili öğretmenimizin söylemiyle başlamak isterim paylaşımıma. 
MEZARLIKLAR-“ RUHANİ(Fani) DÜNYAYA AÇILAN KAPILAR”’ dır derdi konusu ve yeri geldiğinde SEVGİLİ ÖĞRETMENİM. 
Bir an da olsa başka dünyalara gidebiliyorsak oralara olan ziyaretlerimizde; bu söylem, işlevini görüyor demektir. Gerisi ayrıntı.

İlçemiz büyük mezarının eski girişinde bir büyük çınar ağacı vardır. Hani ozanın , “Anadolu da bir çınar ağacının altına gömün beni, başka bir şey istemem” içerikli sözünü anımsatan cinsten. 

Bu öyle ulu bir ağaç ki bakabilene, görebilene, anlayabilene. 
Dillense de tanıklıklarını anlatabilse bir bir, neler gördü, neler geçirdi. 
Ah bir anlatabilse. Kaç yaşındadır bilmem ama birkaç yüz yaşını devirdiği kesin. 
İşte o ağaç, o ulu ağaç beni zaman tünelinin sonsuzluklarında bir yolculuğa çıkarmıştır hep, çocukluk ve ilk gençlik yıllarıma gidivermişimdir hep. O ulu ağaç ve türbenin yanından geçerken tanımlamakta zorlandığım duygulara kapılmışımdır hep. 

Bu ulu ağaç; Sarayköy mezarlığının simgesidir adeta, ama bakmayı, görmeyi bilene, algılamasını bilebilene. 
Özdeşleşmiştir mezarımızla ve de orada sonsuz uykularında olan binlerce insanımızla.

Sizleri Sevgili Sarayköy dostlarının benzeri konulardaki düşüncelerini aktardığı “DÜNYADAKİ SARAYKÖYLÜ DOSTLAR, MERHABA” Facebook gurubu duvar yazılarındaki paylaşımları aktararak, ilçemizin bir değerini, bir köşesini daha, dünyanın değişik köşelerine dağılmış dostlarla paylaşmak istedim.
Dostluk ve esenlik dileklerimle.
***************
Aynur Çömez Yakupoğlu:
Bahçemize giden yol.Çocukluk yıllarıma götürdünüz Atila Bey.Teşekkürler.....
***************
Ayşen Cesur:
Evet aynur abla bızım bahcemızın yanı yazın tasınırdık
***************
Turhan Eset:
Burası neresi tarif edermisiniz lütfen.
***************
İbrahim Helvacı:
Sarayköy mezarlığının demiryoluna yakın köşesi.
***************
Turhan Eset:
Teşekkür ederim.Geldiğimde dikkat edicem.
***************
Aynur Çömez Yakupoğlu
Ayşen seni tanıyamadım.Hakkı amcanın kızımısın? Selamlar
***************
Ayşen Cesur:
Evet aynur abla hakkının kızıyım
***************
Ali Haydar Çetinkol:
Sevgili Aynur , Sevgili Ayşen Merhaba ! Bu fotoğrafı bir-kaç gündür bakıyorum birtürlü neresi diye karar veremedim !.. Beni biraz da bizim İbrahim şaşırttı !.. Siz de düzeltmediniz !.. Sizin bilginizden hareketle buranın büyük mezarın eski ... ***************
İbrahim Helvacı:
Ali, haklısın, doğru düşünüp, yanlış tarif ettim . Bu ağacı ve bulunduğu bölgeyi çok iyi biliyorum. Çünkü her mezarlığa gittiğimde ziyaret ettiğim Ayşedudu halam ve eşi İlhami Yavuzyılmaz o bölgede yatıyorlar. Babaları Hacı Salih oğlu Halil Yavuz Yılmaz ve ailesi hep bir arada... Onların hemen yanında Necip Önder'in aile mezarlığı var. Bir sonraki fotoğrafta ağacın arkasında görünen eski yapı zaten ağacın yerini tarif ediyor. Hepsi de ışıklar içinde yatsınlar...
***************
Ayşen Cesur:
Babadag yolu uzerı mezarlık yanı
***************
Ayşen Cesur:
Yolun dıger tarafıda bızım bahcemız geralılı hakkı kırbas hakkı derlrdı babama
***************
Ayşen Cesur:
Evet alıhaydar beydemıryolu ters tarafta bu nazaket teyzenın karsı taraflrına gelıyr bzm bag yanı
***************
Ali Haydar Çetinkol:
Sevgili Ayşen merhaba ! Rahmetli Hakkı Abiyi ve Anneni çok iyi tanırım. Dayılarının hepsini tanırım. 40 yıldır Sarayköy'den ayrıyım ama,ara ara gelip gidiyoruz. Hatta Ekimin ilk haftası Sarayköy'deydim. Ahmet Dayının kızı ile tanıştım. Halil Dayının vefat haberini kuzeninden öğrendim ve çok üzüldüm. Rahmetli benden üç yaş büyüktü ama; ortaokula geç başladığı için üç yıl ortaokulda beraber okumuş idik. Hepimizin Halil abisi idi... Cesur soyadı da bana yabancı değil. İsmail Cesur eniştem olur. Oğulları ve kızlarını da tanırım haliyle... Rahmetli Haydar Cesur'da İsmail Cesur'un kardeşi olurdu... Siz Uğur'un eşi mi oluyorsunuz ?.. Şimdilik bu kadar yeter... Esen kalınız...
***************
Cezmi Mitroviçe Ipek:
Bu çinar ağaçı ve yanındaki Türbe ile ilgili ilginç hikayeyi sizinle paylaşmak istedim, eskiden konuşamayan çocukları bu ikisinin arasından geçirilermiş, çocuk ondan sonra komuşmaya başlarmış,bizim meşhur (İZZET DEVECİLER) Abimiz 5 yaşına kadar konuşamıyormuş, düşünmüşler buradan geçirelim de konuşmaya başlasın diye, biraz fazla geçirmişler ki,i o gün bu gün bir daha susturana aşk olsun ?
***************
Ali Haydar Çetinkol:
Sevgili Cezmi merhaba ! Nasılsınız ? Sizin yorum içeriğinden ve Neşet Ertaş'ın " Mezar arasında harman olur mu ? / Bıçak yarası derman olur mu ? /..... / " türküsünün anımsattığı gerçek bir olayı kısaca size anlatayım ; Bizim gençliğimizde yani 45-50 yıl önce gece 5-6 arkadaş mezara giderdik. Sizin dediğiniz yerden içimizden biri yukarıdan aşağıya doğru iki mezar arasından demiryoluna doğru gelirdi. Diğer arkadaşlarda mezarın ana giriş kapısında beklerdi. Sağ-salim, bağırıp- çağırmadan yani korkmadan arkadaşlara kavuşursak ; alkışlanır, çoşkuyla karşılanırdık. Amaç ; Aklımızca, delikanlılığımızı kanıtlamış, korkusuz biri oluyorduk artık !.. Bu iş törensel bir hava ile tek tek tekrarlanırdı. Tabii aramızda gelemiyenlerde- gecemeyenlerde olurdu. Öyle delikanlı- korumacı idik ki ; gecemeyen arkadaşları kimselere söylemezdik !.. Bilmem ! dayanışma ruhu saçma gibi görünen bu olayla mı gelişti bilemiyorum artık !.. Bence incelenmesi gerekli SOSYOLOJİK bir konu !.. Bu vesile ile Sana,Gülay'a, Cemal'e, Utku Deniz'e , İzzet Deveciler'e, Babanlara ve tüm dostlara selam eder, sevgiler... saygılar... sunarım... Hoşça kalın...
***************
Ayşen Cesur:
Ali bey evet ugurun esıyım halıl dayım malesef vefaat etti 2 sene oldu
***************
Cezmi Mitroviçe Ipek:
Saygılar bizden ALİ HAYDAR abi herkese selam seni çok seviyoruz..
***************
Aynur Çömez Yakupoğlu:
Merhaba Ali Haydar evet bu ağaç Babadağ yolunda mezarlık kenarındaki yer.Biz istasyon mahallesinde anneannemin evinde kalırken bahçeye bu yoldan giderdik.Perihan a selamlar.Herşey gönlünüzce olsun........
***************
Hüseyin Ekmekçioğlu:
AYNUR KARDEŞİM AYNEN KATILIYORUM DOĞRUDUR
***************
Hatice Çömez Dalgıç:
KENDİME ŞANSLI SAYIYORUM ÇÜNKİ 35 YIL ARADAN SONRA TEKRAR BU SIMSICAK SARAYKÖYÜMÜZDE İKAMET ETMEYE BAŞLADIM AMA GENEDE ÇOCUKLUĞUMDAKİ SARAYKÖYE ÇOOOOK ÖZLÜYORUM

Hiç yorum yok: